İNTİFA TERKİN AKİT TABLOSU ÖNEMLİDİR
Daha önceki yazı ve kararlarla intifa bedelinden kalan bakiyenin talep edilebilmesi için intifanın kaldırılmış olması gerektiğini belirtmiştik.
Uygulamada dağıtım şirketleri intifayı kendisi kaldırmayıp bayiye vekaletname vermek suretiyle vekil sıfatıyla kaldırması yoluna gitmektedir. Burada da bayilerden gelen soru, bedelli mi yoksa bedelsiz mi bir intifa terkini yapılacağı konusundadır. Bu konuda önceki yazılarımızda açıklamalarda bulunmuştuk.
Aşağıda sunduğumuz karar ise, mahkemelerin intifa bedelinden kalan bakiyenin talebi davasında intifanın tesisi akit tablosuyla birlikte intifanın terkini akit tablosuna da bakmanın gerekliliğine dikkat çekmektedir. Buna göre intifa terkedilirken bedelli mi yoksa bedelsiz mi terkin edilmiştir. İntifa eğer bedelli kaldırılmışsa ve bedelin de intifa kurulurken ödendiğinin ispatı koşuluyla, kullanılmayan kısmın mahkemece hesap ettirilmesi suretiyle hüküm kurulmalıdır. Kararda yazmasa da karar içeriğinden bedelsiz kaldırımlarda iadenin talep edilmeyeceği sonucu çıkmaktadır.
Karar da zikredilen bir diğer önemli husus da, kalıcı yatırım olmayan, istasyonun açılması sırasında yapılması zorunlu giderlerden olan tank temizliği, risk analizi vs. gibi giderlerin bedelinin talep edilmesinin de mümkün olmadığıdır.
T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E:2018/4072
K:2019/5042
Davacı …. vek. Av. … ile davalılar 1-… 2-…. 3-… vek. Av. … arasında görülen dava hakkında İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kısmen kabulüne dair 2014/445 esas ve 2015/965 karar sayılı ve 25.11.2015 tarihli hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 2016/18300 esas ve 2018/3458 karar ve 21/06/2018 tarihli ilamına karşı davalılar vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı 247.824,00 TL intifa bedelinin bakiyesi ve 36.832,00 TL kalıcı yatırım bedeli olmak üzere toplam 284.656,99 TL alacak talebinde bulunmuştur. İntifanın bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifanın kaldırılmış olması gerekir. Ayrıca intifanın terkinine ilişkin akit tablosunun da intifanın bakiye intifa bedeli yönünden ihtirazi kayıtla mı yoksa bedelsiz olarak kaldırıldığının denetlenmesi lüzum ifade eder. Ancak mahkemece intifanın tesisine ilişkin akit tablosu getirtildiği halde intifanın terkinine ilişkin akit tablosu getirtilmemiştir. Bu konuda mahkemece yapılması gereken iş intifanın kaldırılıp kaldırılmadığının araştırılması, kaldırılmışsa buna ilişkin akit tablosu getirtilip intifanın kaldırılış biçimi yukarıda açıklandığı gibi denetlenmelidir. İntifa bedelsiz olarak kaldırılmamış ise bu kere intifanın tesisi sırasında belirtilen intifa bedelinin davalıya ödenmiş olması kaydıyla intifanın kullanılmayan kısmına tekabül eden değer sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herhangi bir güncelleme yapılmaksızın belirlenip hüküm altına alınmalıdır.
Davacı kalıcı yatırım bedelleri ile ilgili iki faturaya dayanmıştır. Bunlardan 30.11.2006 tarihli birinci fatura “akaryakıt tesisat bedeli, rogar kapak tadilatı” olarak yapılan ödeme, 10.12.2007 tarihli ikinci fatura ise “akaryakıt tank temizliği ve risk analizi” faturasıdır. Bu ikinci faturadaki hizmet istasyonun açılması sırasında mutlaka yapılması gereken bir iş olup kalıcı yatırım niteliğinde olmayıp bedelinin talep edilmesi mümkün değildir. Birinci fatura yönünden ise davalının sebepsiz zenginleşmesi yapılan keşifte alınan rapora göre 16.764,73 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece sadece bu kalem yönünden talebin 16.764,73 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının talepetmediği istasyonun fiili durumunun tamamı yönünden saptanan değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle böylece hem talep aşımı yapılmış hem de davacının hak ettiğinden fazla miktara hükmedilmiştir.
Bu itibarla yerel mahkeme kararı eksik soruşturmaya ve hatalı değerlendirme nedeniyle mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken yazılı şekilde bozma yapılması doğru olmadığından davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 2016/18300 esas ve 2018/3458 karar ve 21.06.2018 tarihli bozma kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2016/18300 esas ve 2018/3458 karar ve 21.06.2018 tarihli bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçelerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalılara iadesine, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Henüz yorum yok, ilk yorumu yazabilirsiniz! :)