ASGARİ MESAFE

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve petrolle ilgili piyasa mevzuatı ile birlikte, akaryakıt ve LPG istasyonları arasında ne kadar mesafe olacağı konusu da gündeme gelmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2. maddesindeki tanım ve kısaltmalara göre, kilometre tahdidi, şehir içi veya şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt istasyonu arasındaki, Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek asgarî mesafeyi belirtmektedir. Yasanın 8.maddesinin son fıkrasına göre de, Akaryakıt ve LPG istasyonları arasındaki mesafeler, aynı yönde olmak üzere, şehirler arası yollarda on kilometreden, şehir içi yollarda bir kilometreden az olmamak üzere Kurul tarafından çıkarılacak ve 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe girecek yönetmelikle düzenlenir.
Bu durumda 5015 sayılı Kanun kapsamında asgari mesafenin alt sınırları belirlenmiş, şehir içi yollarda bir km, şehirler arası yollarda 10 km den az olmamak üzere mesafe ayarlaması 01.01.2005 tarihinde çıkartılacak yönetmeliğe bırakılmıştır.
Petrol Piyasası Kanunu’nun 22. maddesi de, EPDK’ nun bu yetkisini nasıl kullanacağını tarif etmektedir. Maddeye göre “Piyasa faaliyetlerine ilişkin hususlar; bu Kanunun ilgili maddelerinde atıfta bulunulan yönetmelikler ve piyasanın işleyişi esnasında ihtiyaç duyulan diğer hususlarda Kurum tarafından yürürlüğe konulacak yönetmeliklerle düzenlenir. Bu yönetmelikler Resmî Gazetede yayımlanır.
Ayrıca, Kurum yetkilerini Kurul kararıyla özel nitelikli kararlar almak suretiyle de kullanabilir. Özel nitelikli kararlardan kamuoyunu ilgilendiren hususlar ile yapılacak düzenlemeleri açıklamak amacıyla çıkarılacak tebliğler, basın ve yayın araçlarıyla veya özel bültenlerle duyurulur. “
17.06.2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 59/a maddesine göre, mesafe kısıtlaması maddesi olan 45. madde 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Petrol Piyasası Lisan Yönetmeliği 45. Maddesine göre,
İki akaryakıt ve/veya LPG istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere;
a) Şehirlerarası yollarda on,
b) Şehir içi yollarda bir,
kilometreden az olamaz.
Aynı konuda 5307 sayılı LPG Kanunu ilgili maddesi olan 2.maddede kısıtlama şöyle tarif edilmiştir:
Bu Kanunun uygulanmasında;
Kilometre tahdidi: Şehir içi veya şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve otogaz istasyonu arasındaki Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek asgarî mesafeyi, ifade eder.
LPG Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 4.maddesinde,
“Bu Yönetmelikte geçen; Kilometre tahdidi: Şehir içi veya şehirler arası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve otogaz istasyonu arasındaki bu yönetmelikle belirlenen asgarî mesafeyi, ifade eder”
maddesiyle aynı yönetmeliğin 37.maddesinde,
“Şehir içi veya şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve/veya otogaz istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere; şehirlerarası yollarda on, şehir içi yollarda bir kilometreden az olamaz”
maddeleri mesafe kısıtlamalarını net olarak açıklamıştır.
İstasyonlar arası mesafe kısıtlamaları, 5015 ve 5307 sayılı kanunlardan önce, 14.06.1997 tarih ve 23019 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a dayanılarak çıkartılan Tebliğ’de de yer almış, buna göre, belediye ve mücavir alan sınırları içinde, karayolu kenarında aynı istikamette olan akaryakıt satış istasyonları arasındaki mesafenin 2 km, belediye mücavir alan sınırları dışında ise 10 km olması gerektiği belirtilmiş; köy yolları bu kapsam dışında bırakılmıştı. Aynı tebliğle 19.06.1996 tarihinden önce bu konuda ilgili makamlar nezdinde yapılmış bulunan ve halen işlemleri sonuçlandırılmayan akaryakıt satış istasyonlarına ait her türlü müracaatın, müktesep hakların korunması maksadıyla Tebliğ hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Tebliğde sadece karayolu kenarındaki akaryakıt istasyonlarından bahsedilmiş, köy yolları kapsam dışında bırakılmıştır. Buradan çıkan sonuca göre imar yolları da kapsam dışındadır. Nitekim Danıştay 6.Dairesi bir kararında bu hususu şöyle değerlendirmiştir:

“….Tebliğ’de Kanun, tüzük ve yönetmeliklerdeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, yeni kurulacak akaryakıt istasyonları arasında mesafe şartı aranması hususunda bu tebliğin uygulanmasında yetki ve sorumluluk ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerde olmak üzere; belediye sınırları dışında karayolu kenarında aynı istikamette olan istasyonlar arasındaki mesafenin 2 km olması koşulu getirilmiştir.
Yukarıda anılan Tebliğin öngördüğü mesafelerin geçerli olabilmesi için istasyonun kurulacağı yolun karayolu kapsamında olması gerekmektedir. İmar yolları karayolu tanımı kapsamı dışında kalmaktadır.
Bu durumda davaya konu inşaat ruhsatının verildiği taşınmazın önünden geçen yolun imar yolu mu, yoksa karayolu mu olduğu hususunun gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle açıklığa kavuşturulmasından sonra karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararında isabet görülmemiştir”

Bu karardan sonra yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile istasyonun imar yolunda olduğu tespit edilmiş, idari mahkemece istasyon lehine karar verilmişse de Danıştay 6.Dairesi, imar yolu kenarındaki istasyonun yukarıda belirtilen Tebliğ kapsamına girmeyeceğinden bahisle 5015 sayılı Kanun kapsamındaki mesafe kurallarının uygulanacağına hükmetmiştir.

Bazı Tanımlar

Bu bölümle ilgili açıklamalar yapılırken bazı tanımların ne anlama geldiğini de açıklamak gerektiğinden, EPDK sitesinden alan bir kısım açıklamaları da burada belirtmekte yarar gördük.
Şehir içi yol: Belediye (veya büyükşehir belediye) mücavir alan sınırları içinde kalan tüm karayolları (trafiğe açık yol)
Şehirler arası yol: Şehir içi karayolları dışında kalan tüm karayolları (erişim kontrollü yollar, devlet yolları, il yolları, köy yolları vb)
Trafiğe açık yol=karayolu: Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır (2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan tanım)
Aynı istikamet: Bölünmüş olsun veya olmasın yolun gidiş veya geliş yönü
İki akaryakıt istasyonu arası: Bir akaryakıt ve LPG istasyonunun yolun aynı istikametinde bulunan bir önceki ve sonraki akaryakıt ve/veya LPG istasyonu arasındaki mesafe
Esas mesafe ölçüm yöntemi: Kilometre tahdidi mesafesinin belirlenmesine ilişkin ölçümlerde, istasyonların yapı kullanma ruhsatına konu alanlarının, uç noktalarından geçen ve yola dik açı oluşturan düzlemlerinin ölçüm yapılan yöndeki karayolu mesafesi esas alınır.
Şehir içi ve şehir dışı başlangıç ve bitişlerinde kilometre tahdidi hesap yöntemi: Şehrin bittiği veya başladığı yol kesitine en yakın istasyondan başlamak üzere, şehir içi veya dışı yönüne göre, sırasıyla bir veya on kilometre olarak belirlenir.
Kilometre tahdidine uygunluk kimlerce sağlanır: Petrol Piyasası Kanununun kilometre tahdidine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını sağlamak, bu konuda yetkili kılınmış olan her kurum ve kuruluşun vazifesidir.
Kanunun asgari mesafeye ilişkin hükümlerinin;
a.Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenecek belgelerde, Karayolları Genel Müdürlüğünce (şehir içlerinde ayrıca belediyelerce)
b.İmar Kanununa göre yapılacak plan izni, imar planı onayı, inşaat ruhsatı ve yapı ruhsatı verilmesi işlemlerinde şehir içlerinde belediyeler, şehir dışlarında Valiliklerce
c.Umumi Hıfzısıhha Kanununa göre yapılacak Gayrı Sıhhi Müessese Ruhsatı işlemlerinde, ruhsat onay makamlarınca
d.Asgari mesafe tutanağı tanziminde, Belediye veya Valiliklerce
e.Bayilik sözleşmesi imzalanması aşamasında, dağıtıcı lisans sahiplerince
f.Petrol Piyasası Kanununa göre lisans işlemlerinde, asgari mesafe tespit tutanağına göre EPDK’ ca
ifası gerekmektedir.
Öte yandan GAP, Turizm Bölgesi ve Özel çevre Koruma bölgeleri gibi özellikli alanlarda yapılacak işlemlerde de işlemi yapan makamlarca kilometre tahdidine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

Aynı Yön

Gerek 5015 ve gerekse 5307 sayılı Kanunlarda aynı yön/istikamet terimi kullanılmakta ise de bize gelen sorulardan bunun tam olarak ne anlama geldiğinin anlaşılamadığı belli olmaktadır.
EPDK’ya göre yön, bölünmüş olsun veya olmasın yolun gidiş veya geliş yönünü ifade eder. Bu tanım oldukça sınırlı ve anlaşılabilir değildir. Özellikle köşebaşlarında bulunan istasyonlar için yön hesabında parselin hangi kenarının cephe sayılacağı açıklanmamıştır. Bu konuda uygulanacak kuralı, “3030 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği” 15. maddesi açıklamış olup, maddeye göre parsel cephesi, parselin üzerinde bulunduğu yoldaki cephesidir. Köşebaşında bulunan parsellerde ise, geniş yol üzerindeki kenar parsel cephesidir. İki yolun genişliğinin aynı olması halinde dar kenar parsel cephesidir. Yani parselin tek bir cephesi olması zorunlu olduğundan, tespit edilecek cepheye göre yön hesaplaması yapılacaktır.

Mesafe ölçümünün parsel köşesinden mi, yoksa parselde kurulu istasyon sınırlarından mı yapılacağı da ihtilaflara neden olmaktadır. Bu konuda EPDK, “kilometre tahdidi mesafesinin belirlenmesine ilişkin ölçümlerde, istasyonların yapı kullanma ruhsatına konu alanlarının, uç noktalarından geçen ve yola dik açı oluşturan düzlemlerinin ölçüm yapılan yöndeki karayolu mesafesi esas alınır.” demek suretiyle parselin değil, yapı kullanma ruhsatına konu alanın dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Bu konuda önemli bir husus da, aynı yol üzerinde istasyon yapımı için yapılan başvurularda önceliğin kime ait olacağıdır. Bu durumda öncelik imar planında ilk olarak akaryakıt veya LPG istasyonu olarak onaylanan alanlara aittir. İmar planı onayı işlemlerinde de birden çok başvuru halinde hangisine öncelik verileceği, planları onaylayan makamların taktirindedir.

Petrol Piyasası
Lisans Başvurusunda Asgari Mesafe

5015 sayılı Kanunun yayınlanmasından sonra Kanunun Geçici 1. maddesine göre faaliyette olan istasyonlara, 20.12.2004 tarihine kadar durumlarını bu kanuna uygun hale getirerek lisans başvurusunda bulunma mecburiyeti getirilmiştir. Yine madde, başvurusunu yapmış ancak işlemlerini tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için üç ayı aşmamak üzere kurumca ek süre verilebileceğini de hüküm altına almıştır.
Kanundaki sürelerde başvurmayan veya süresinde başvurduğu halde süresinde durumunu kanundaki şartlara uygun hale getirmeyenlerin faaliyetleri, sürenin bitim tarihi itibarıyla durdurulacaktır. Daha önceden verilen hak, izin ve yetki doğurucu her türlü karar, işlem ve evrakın başkaca bir işleme gerek kalmaksızın hükümsüz hale geleceği de maddede belirtilmiştir.
Bu duruma göre, kanunun yürürlüğe girdiği 20.12.2004 tarihinden itibaren bir yıl içinde yani 20.12.2005 tarihine göre lisans başvurusunda bulunanlar, başvurup da eksik evrak sebebiyle kendilerine 3 ay verilen istasyonların lisans almaları durumunda mesafe tutanağına tabi olmayacakları kanunun bütününün gereğidir. Yani süresinde başvurup da eksikliklerini de 3 ay içinde tamamlayan istasyonların lisansları EPDK tarafından hangi sürede verilirse verilsin mesafe tutanağından muaftır. Bu kural, bugünlerde Danıştay’ın aldığı mesafe kararıyla alakalı olmayıp yukarıda açıkladığımız gibi kanunun tüm hükümlerinden çıkan sonuçtur.
Kanunun yayınlanmasından itibaren bir yıl ve ek üç ay içinde başvurup eksikliklerini tamamlamayanların lisans istemleri reddedilip dosyaları iade edilir. Bundan sonra lisans başvurusunda bulunanlar artık mesafe tutanağına tabidir. Bu açıklamamızda aşağıda belirtilen 01.01.2005 tarihi ile ilgili olmayıp kanunun bütününden çıkan sonuçtur. Ancak işte durumu bu açıklama çerçevesinde olup da 01.01.2005 tarihinden önce, İmar Kanunu hükümlerine göre akaryakıt veya LPG istasyonu olarak tanzim edilmiş yerler için halen geçerli olan inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatına sahip kişilerin yapacakları başvurularda mesafe kısıtlanmasının uygulanmayacağına dair EPDK kurul kararının, Danıştay 6. Dairesi’nin bir kararı ile yürütmesinin durdurulmasıyla, mesafe kısıtlamasına dair büyük bir kaos yaşanmasına sebep olmuştur.
Gerçekten de EPDK, 5015 sayılı Kanun’un kendisine verdiği yetkiye dayanarak 01.01.2005 tarihinden önce İmar Kanunu hükümlerine göre akaryakıt veya LPG istasyonu olarak tanzim edilmiş yerler için halen geçerli olan inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatına sahip kişilerin yapacakları başvurularda mesafe tutanağı aramayarak lisans verme yoluna gitmiştir.
Bu durumda olup da lisans “almış bir bayiin yakınındaki bir bayi tarafından lisansının iptali için açılan davada Danıştay 13.dairesi Esas No:2008/10927 sayılı dosyası ile EPDK’nun 01.01.2005 tarihinden önce İmar Kanunu hükümlerine göre akaryakıt veya LPG istasyonu olarak tanzim edilmiş yerler için halen geçerli olan inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatına sahip kişilerin yapacakları başvurularda mesafe kısıtlanmasının uygulanmayacağına dair bir karar alamayacağına karar vermiştir. Bu karara itiraz edilmiş olup itiraz hakkında karar verilmiş ve yürütmenin durdurulması kararı kaldırılmışsa da, kararın konusu asgari mesafenin esasını çözen bir karar değildir. Ancak yürütmenin durdurulması kararları derhal uygulanması gerektiğinden EPDK, 2168/20 sayı ve 09.07.2009 tarihli kararı ile mesafe tutanağı aranmayacağına dair Başvuru Dilekçesi Ekleri’nde yer alan 8 numaralı dipnotun kaldırılmasına karar vermiştir. Yani EPDK bu tarihten sonraki tüm başvurularda, 01.01.2005 tarihinden önce İmar Kanunu hükümlerine göre akaryakıt veya LPG istasyonu olarak tanzim edilmiş yerler için halen geçerli olan inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatına sahip kişilerin de yapacağı başvurularda mesafe tutanağı talep etmeye başlamıştır. EPDK, Danıştay’da yürütmenin durdurulmasının iptalinden sonra da dipnotu yeniden uygulamaya koymamış ve artık her koşulda asgari mesafe tutanağını istemeye devam etmektedir.
Danıştay dairelerinin benzer nitelikteki bütün kararlarını birlikte değerlendirdiğimizde, biz bu kararlara katılmamaktayız. Zira:
5015 sayılı yasanın yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde lisans başvurusunda bulunan istasyondan istenmeyen mesafe tutanağı, aynı sürede başvurup da istemi reddedilen ve süresinden sonra yeniden başvuran istasyondan ve sürenin bitiminden sonra başvuran istasyondan istenecektir. Bu gerekçenin çok da adil olduğu söylenemez. Zira aynı durumdaki bir istasyon lisans için başvuruda bulunduğunda diğer istasyonun sahibi cezaevinde olmak, geçici bilinç kaybı, koma hali, konkordato ve iflas durumu vs. gibi sebeplerle başvuruda bulunamayabilir. Bu bulunmama hali o istasyonu diğer istasyondan farklı bir uygulamaya yöneltmeyi gerektirmez. Burada önemli olan, 20.12.2005 tarihine kadar lisans almak için başvurulmamış olmasının makul bir sebebi olup olmadığıdır. İmar planında istasyon olarak işlenmiş, 19.12.2005 tarihinde yapı ruhsatı almış ve fakat inşaata başlamamış, 5 yıl inşaat ruhsatı süresi olan bir istasyon sahibine, sen 20.12.2005 tarihine kadar lisans için başvurmadın, bu sebeple artık sen mesafe tahdidine tabisin gerekçesini öne süremeyiz. Bu istasyonun kazanılmış hakkını ortadan kaldıran istemlerin hukuken korunmaması gerekir. Nitekim bu konuda Danıştay 8. Dairesi bu durumdaki istasyoncuyu koruyan bir karar vermiştir.

Nitekim bir kısım belediyeler Akaryakıt ve LPG istasyonu yapımına yönelik 1/1000 ölçekli tadilat mevzii imar planı teklifi yaparlarken, EPDK’dan görüş sormuşlar ve verilen cevapta ve cevap ekinde bulunan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği görüşünde kazanılmış haklara dikkat edildiği görülmüştür. Bu yazılarda, “ Petrol Piyasası Kanunu ve Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından mevzii imar planları yapılan akaryakıt istasyonu olarak bu planlara işlenen, inşaat izni, yol geçiş izni alınan gayrı Sıhhi Müessese ruhsatı bulunmayan akaryakıt istasyonları ile 01.01.2005 tarihinden önce yer seçim ve tesis kurulma izinleri verilmiş henüz inşaatlarına başlanmamış ve inşaatları devam eden akaryakıt istasyonlarının bu işlemlerinin müktesep hak olarak kabul edilerek kilometre tahdidinin bu istasyonlara uygulanmaması “ yönünde görüş bildirilmiştir.
Biz 01.01.2005 tarihinden önce akaryakıt istasyonu işletmek için fiili ve hukuki yollara başvurmuş, fiilen akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapmış, ancak yasanın belirlediği süreler içinde lisans başvurusu yapmamış istasyon sahiplerinin, 20.12.2005 tarihinden sonraki başvurularında da kazanılmış haklara saygı ilkesi gereğince mesafe tutanağına tabi olmayacağı görüşündeyiz. Böyle bir durumda görülmekte olan davada, neden mesafe tutanağına tabi olunmaması gerektiği, kazanılmış hakların neler olduğu her bir davada ayrı ayrı ortaya konulması gerekir. EPDK’nun genel nitelikte 01.01.2005 den öncekiler…şeklinde bir karar alıp almamasının kazanılmış haklara bir etkisi yoktur. Her istasyonun kendisiyle ilgili olarak varsa kazanılmış haklarını ileri sürüp bunu elde etmesi gerekir. Nitekim aşağıda LPG piyasasındaki durumu incelerken, EPDK’nun Kanunun yayımlanmasından önce LPG Otogaz bayilik faaliyeti yapmış olması ölçütünü getirerek bizim olması gerektiğini söylediğimiz duruma yakın bir yaklaşım sergilemiştir. Gerçekten de mesafeden muafiyetin tek ölçütü de 01.01.2005 tarihinden önce bu faaliyeti yapmak için yeterli ve gerekli girişimlerde bulunma olmalıdır.

LPG Piyasası
Lisans Başvurusunda Asgari Mesafe

5307 sayılı LPG Kanunu ilgili maddesi olan 2.maddede asgari mesafeyle ilgili kısıtlama şöyle tarif edilmiştir:
Bu Kanunun uygulanmasında;
Kilometre tahdidi: Şehir içi veya şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve otogaz istasyonu arasındaki Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek asgarî mesafeyi, ifade eder.
LPG Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 4.maddesinde,
“Bu Yönetmelikte geçen; Kilometre tahdidi: Şehir içi veya şehirler arası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve otogaz istasyonu arasındaki bu yönetmelikle belirlenen asgarî mesafeyi, ifade eder”
maddesiyle aynı yönetmeliğin 37.maddesinde,
“Şehir içi veya şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve/veya otogaz istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere; şehirlerarası yollarda on, şehir içi yollarda bir kilometreden az olamaz”
hükümleriyle iki LPG istasyonu arasındaki mesafenin ne olacağına dair kurallar belirlenmiştir. Bir istasyonda hem akaryakıt hem de LPG satışı yapılacaksa, hem akaryakıt hem de LPG istasyonları arasındaki mesafe ölçümünde aynı esaslar uygulanır. Yani kurulacak bir LPG istasyonunun mesafe sınırlaması içinde bir akaryakıt istasyonu varsa ve burada LPG istasyonu da kurulmuşsa, bu istasyon mesafesi esas alınır. Yok eğer akaryakıt istasyonu içinde LPG istasyonu da kurulmamışsa, bundan sonraki LPG ya da akaryakıt/LPG istasyonu mesafe ölçümünde esas alınır.
EPDK, akaryakıt lisans işlemlerinde olduğu gibi, LPG lisans başvurularında da, 1234/3 sayılı ve 20.06.2007 tarihli kurulu kararı ile, İmar Kanunu hükümlerine göre imar planında 01.01.2005 tarihinden önce “LPG İstasyonu” alanı olarak tanzim edilmiş yerler için yapılan başvurularda mesafe tutanağı istememekteydi. 20.06.2007 tarihine kadar EPDK sadece 01.01.2005 tarihinden önce geçerli inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatı olan yerler için mesafe tutanağı aramamaktaydı.
EPDK’ nun kendi internet sitesindeki açıklamasına göre, sadece 01.01.2005 tarihinden önce geçerli inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatı olan yerler ile 5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 13.03.2005 tarihinden önce LPG Otogaz faaliyetinde bulunduğunu ispat edenler hakkında mesafe tutanağı aranmayacaktır.
1234/3 sayılı kurul kararı ve buna aykırı EPDK’nun 29.05.2009 tarihli açıklamasından sonra, akaryakıt bölümünde açıkladığımız ve Danıştay’ın bu konudaki kararlarına dayalı olarak EPDK, 2194 sayılı ve 30.07.2009 tarihli kararı ile, “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Lisans Başvurusu ve Bildirim Açıklamaları Bölüm 1-“BAŞVURU DİLEKÇESİ EKLERİ” tablosundaki (3) numaralı dipnotunda yer alan “01.01.2005 tarihinden önce; İmar Kanunu hükümlerine göre imar planına “LPG Otogaz İstasyonu” alanı olarak işlenmiş veya geçerli inşaat ruhsatı veya yapı kullanma ruhsatı olan yerler için, kişilerin yapacakları başvurularda aranmaz” hükmünün kaldırılmasına” karar vermiştir.
Yukarıdaki açıklamalarımız ışığında son durum olarak LPG lisans başvurularında, 13/03/2005 tarihinden önce LPG otogaz bayilik faaliyetinde bulunduğunu; 13.03.2005 tarihinden önce dağıtıcılarla yapılmış ve dağıtıcı firma tarafından ıslak imza ve kaşe ile onaylanmış LPG otogaz bayilik sözleşmesi ve, LPG alım-satımına ait faturaların yeminli mali müşavir tarafından ıslak imza ve kaşe ile onaylanmış suretleriyle,ispatlayan kişilerden mesafe tutanağı istenmemektedir.

Twitter Digg Delicious Stumbleupon Technorati Facebook

458 Cevaplar | “ASGARİ MESAFE”

  1. Kaan bey, belediyeye yazılı başvurup yapılan işlemin hukuki dayanağını sorun. Cevaba göre dava açarsınız.

  2. abdulbaki özdemır 01. Kas, 2014 | 17:37

    sayın etıtör bir petrol sahıbı ollarak sağımız solumuz gönde bır kamyon mazot satıyorlar amma fatorasız satıyorlar bunun cezası yokmu mıllet yapiyor

  3. özel çevre koruma bölgesinde asgari mesafe tutanağını tanzim yetkisi tabiat varlıklarını koruma genel müdürlüğünde mi yoksa büyükşehirde büyükşehir belediyesinde mi

  4. Asgari mesafe tespit tutanağı düzenlemekle yetkili ve görevli idari makamlar; belediye sınırları ve mücavir alanlar dışı ile kanunlarda münhasıran il özel idaresine yetki verilen hususlarda il özel idaresi, büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu konularda büyükşehir belediyesi, bunların dışında kalan yerlerde, büyükşehir ilçe veya ilk kademe belediyesi, organize sanayi bölgesi sınırları içinde organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğidir. 6360 Sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1′ inci maddesi, “Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür. Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır. Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır. Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır…” hükmünü amir olup, 36′ ncı madde uyarınca 30.03.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş ve söz konusu illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 3üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde büyükşehir belediyesi, “Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisi” olarak tanımlanmakta, büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, “Büyükşehir belediyesi tarafından yapılan veya işletilen alanlardaki işyerlerine büyükşehir belediyesinin sorumluluğunda bulunan alanlarda işletilecek yerlere ruhsat vermek ve denetlemek.” hükmünü taşımaktadır.

  5. merhabalar benim size bir sorum olcak cevap verirseniz cok sevinirim. akaryakit istasyonu acmak istiyorum benim alanim ilce bitiminde il sinirlari ilk basladigi yerin icinde ayni yonde mucavir alan icinde aramizda 5.5km olan akaryakit istasyonu var ben burda sehir icimi yoksa sehirler arasi yolami bagliyim?saygilar.

  6. Nurettin bey büyükşehirmi ?

  7. İl belediyesi sınırı bitiyor ve Özel İdare başlıyor. Belediye bitiş noktasında istasyon var . İleri güzergahta KM Tahdidi hangi kurala göre belirleyeceğiz?

  8. Adem bey 1 km sonra istasyon yapılabilir.

Türkiye'nin Enerji Hukuku Sitesi